5.05.2019

Sevgili Anneciğim


Julie bilincini tekrar kazanmaya başladığında, bazı şeylerin doğru olmadığını anlamıştı. Masaya bağlandığını fark ettiğinde paniklemeye başladı.

Siluetler onun etrafında sessizce hareket ederken yüzünü aydınlatan ve kör eden büyük bir ışık çaktı. Siluetler fısıldamaya başladı.

“O mükemmel, baba, teşekkür ederim.”

Julie çığlık atmaya çalıştı ama ağzındaki tıkaç sesini kesti. Julie küçük bir kızın kıkırdadığını duyduğunda bir şey saçlarını fırçalamaya başlamıştı. Daha sonra önündeki köşede başka bir kıkırdama duydu.

İki saat önce Julie, Craigslist'te bir dadı arıyordu. Ve hatırladığı son şey zili çalan kapıyı açmaktı.

Fısıltılar devam ederken, ışık söndü ve Julie'ye bakan bir adamın yüzü gözüktü. Gözleri karanlığa alıştığında dişsiz bir sırıtma ile tükenmiş bir yaşlı adam tarafından karşılandı. Ve onun arkasında iki oyuncak bebek oturuyordu.

Normal boyutta bebeklerdi ve güzel giyinmişlerdi.

“Seni küçük kızlarımla tanıştırmak istiyorum. Sağda Masha ve solda Dasha var ”dedi. “Yeni annenize merhaba diyin, kızlar.”

“Merhaba Julie,” iki bebek kıkırdadı. Konuşamadı, ancak sesin bebeklerden gelmesine rağmen hareket etmediklerini fark etti.

“Kızlarımın bir anneye ihtiyacı var,” dedi yaşlı adam bebeklerin arkasına geçerken saçlarını Julie'ye bakarken kaşıyordu.

İhtiyar adam beceriksizce masanın üzerine çıktı. Julie'nin kolundan kavradı ve tıkacı ağzından çıkardı.

“Lütfen çığlık atma, kızlar korkacak” dedi.

Julie birisinin onu duyabileceği bir şans varsa, sonuna kadar kullanmak zorunda olduğunu biliyordu. Julie ciğerlerindeki hava tükenene kadar çığlık atmaya başladı.

“Onu durdur baba”, kuklaların birinden gelmişti ses.

Julie hayatı için çığlık attığında, yaşlı adam onu yumruk yağmuruna tutmaya başladı.

“Çelimsiz ve yaşlı birine göre gerçekten güçlü” diye düşündü, darbeler vücuduna inerken.

Julie bilincini kaybetmeye başladığında durdu. Rengi olmaya başladığında, yaşlı adam odadan çıkıp onu karşısında oturan iki bebekle yalnız bıraktı.

Julie orada uzanırken, çılgın yaşlı adamın ve ürpertici oyuncak bebeklerinin pençelerinden nasıl kurtulabileceğini düşündü.

Çılgınca kendini kayışlardan kurtarmaya çalıştığında, aniden arkasında bir ses duydu. Julie’nin gözleri, oyuncak bebeklerin oturduğu sandalyeye döndü. Onlar gitmişti. Sonra, hemen arkasında küçük ayak sesleri duydu.

“Sen kötü bir annesin” diye kıkırdadı arkadan.

Julie korkudan şaşırdı. Bir an için, bebeklerden birinin porselen elinin yüzünü okşadığını hissetti. Bu duygu kısa sürede çenesinin hemen altına, boğazına giren soğuk, keskin ve çelik bir bıçak hissine dönüştü.

“Gece, gece oldu, anne. İyi uykular."

Ç.N: Bence sağlam bir hikâye. Daha ne denebilir ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder