29.04.2019

Cinayet

“14 yaşımdayken, bilgisayarın başından çok geç kalkıyordum. Sabah saat 2 civarındaydı, ve herkes uyuyordu. Susadımm ve bir içki almak için koridorda yürüdüm. Koridorda bir gece lambası olduğundan ve yeteri kadar ışık olduğundan hiçbir lambayı yakma zahmetine girmedim. Biri beni izliyormuş gibi hissettiğimde yatak odasına geri döndüm. Hemen arkama döndüğümde, gördüğüme inanamadım. Arkamda yüzen büyük beyaz bir sis vardı. Korkmuş bir şekilde koşarak aydınlık odaya geri döndüm. Mesele şu ki, o koridorun karşısında hiçbir pencere yoktu ve ben henüz gece lambasını geçmemiştim, bu yüzden kesinlikle herhangi bir ışık oyunu değildi. Koridorun önündeki tüm kapılar da kapalıydı.

Birkaç yıl sonra o noktaya en yakın olan odaya taşındığımda, aşırı derecede sıkılıyordum ve yanımda bir lamba olmadan uyuyamaz oldum. Bir süre sonra öğrendiğim bilgilere göre, 80'lerde bir adamın bu evi kiraladığını öğrendim. Bir grup çocuğu kaçırmak, tecavüz etmek, ortadan kaybolmak ve karısının şüpheli cinayeti nedeniyle tutuklandı. Onu asla bulamadılar. Polis köpekleri çiftliğin üzerinden defalarca geçti, ama hiçbir şey bulamadılar. Polisler iyi bir iş çıkaramamış olmalılar çünkü içeri girdiklerinde annem tuvalet tankında bir çift erkek çocuğu cesedi buldu. Kayıp eş hiç bulunmadı ve katil yaklaşık on yıl önce hapishanede öldü. Gerçi, hala burada.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder